Erkek Şiddeti

0
130

ERKEK ŞİDDETİ- KADINA YÖNELİK ŞİDDET

Ceren Akçabay

Erkek egemenliği, kadın ve erkek arasındaki iş bölümünü şiddet yoluyla sağlayarak normalleştirmiş ve kurumsallaştırmıştır (Ertürk, 2015: 32). Bu nedenle “kadına yönelik şiddet” feminist mücadelenin temel meselelerinden biri olmuştur. Feminist tartışmalar içinde kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyete dayalı yapısal ve evrensel bir sorun olarak ele alınır (Yarar, 2015: 20). Ancak kadına yönelik şiddet ile toplumsal cinsiyete dayalı şiddet aynı anlama gelmez. Rastlantısal olarak meydana gelen şiddet olayları dışında her tür şiddet cinsiyetlendirilmiştir (gendered), yani toplumsal cinsiyete dayalıdır. Kadına yönelik şiddet ise toplumsal cinsiyete dayanmakla birlikte özgül niteliklere sahiptir. Kadına yönelik şiddet, toplumsal kurumları biçimlendiren köklü ataerkil (patriarkal) yapının devamı için kadının ikincilliğini ve bağımlılığını sürdürmeyi amaçlar (Ertürk, 2015: 39). Kadına yönelik şiddet kavramsallaştırması, uygulanan şiddetin farkını ortaya koyması ve buna karşı stratejiler geliştirmesi bakımından önemli bulunmakla birlikte şiddetin failini vurgulamaması ve şiddete maruz kalan kadınların “mağdur” ya da “kurban” olarak görülmesini kolaylaştırması nedeniyle eleştirilmiş ve özellikle politik alanda yerini erkek şiddeti kavramına bırakmaya başlamıştır.[1] Bu noktada dikkat çekilmesi gereken erkek şiddetinin, eril şiddetten farklı olarak toplumsal cinsiyete dayalı her tür şiddete değil, erkekler tarafından kadınlara uygulanan şiddete karşılık geliyor oluşudur.[2] Diğer yandan kadına yönelik şiddet, erkekler tarafından kadınlara uygulanan şiddeti, erkeklerin uyguladığı diğer şiddet türlerinden ayırarak kadın ve kız çocuklarının şiddetten korunmasını sağlamak için ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde yerleşik şekilde kavramsallaşmıştır.

 

Erkek şiddeti kadınları sindirmek, cezalandırmak, aşağılamak ve fiziksel bütünlükleri ile öznelliklerini yaralamak amacıyla (Alemany, 2009: 312) özel ya da kamusal alanda fiziksel, ekonomik, psikolojik, cinsel, dijital şiddet ve flört şiddeti gibi pek çok farklı biçimde ortaya çıkar. Erkek şiddeti denilince ilk akla gelen fiziksel şiddet vurma, yumruklama, itip kakma, yakma gibi pek çok biçim alabilir; kadınları yaralama ve onlarda kalıcı sakatlıklara yol açmanın yanı sıra kadın cinayetleri de fiziksel şiddetin sonucudur. Ekonomik şiddet, kadınların ekonomik özgürlüklerinin kısıtlanması ve maddi gereksinimlerinin yok sayılması yoluyla ortaya çıkar. Erkek parasız bırakarak, harcamalarla ilgili sürekli hesap sorarak, çalışmasına ve gelirini istediği gibi kullanmasına izin vermeyerek kadını kontrol etmeye çalışabilir yahut maddiyat yoluyla kadını aşağılayabilir. Sık rastlanılan bir diğer erkek şiddeti biçimi psikolojik şiddettir ve küsmek, baskı uygulamak, yalan söylemek, tehdit etmek, kadının arkadaşlarını, ailesini ya da çocuklarını ondan uzaklaştırmak, aşağılamak, küfretmek, suçlamak, özgüvenini zedelemek, ev işlerinin paylaşımı reddetmek gibi pek çok yolla ortaya çıkabilmektedir. Cinsel şiddet ise erkeğin kadını cinsel ilişkiye veya istemediği cinsel davranışlara zorlaması, taciz veya tecavüz etmesi, cinselliği bir ceza ya da ödül aracı olarak kullanması ve tek taraflı cinsel tatmin arayışı gibi yollarla oluşur. Yaygın olarak bilinen bu erkek şiddeti türlerinin yanı sıra günümüzde yeni yeni tanımlanan ve üzerinde ayrıca durulmaya başlanan erkek şiddeti türleri de mevcuttur. Bunlardan ilki olan dijital şiddet, çağın teknolojik imkânları ile geliştirilmiş bir diğer erkek şiddeti türüdür. Dijital şiddet söz konusu olduğunda kadının iletişimi yeni iletişim araçları yoluyla denetlenmekte, kadınlar dijital içeriklerle tehdit edilip kontrol altında tutulabilmekte, kadınların özel hayatına dair bilgi ve dokümanlar rızası dışında sosyal medyada paylaşılabilmektedir. Son yıllarda üzerinde durulan bir diğer erkek şiddeti türü, flört şiddetidir. Flört şiddeti duygusal ilişkinin başlangıç aşamasında erkeklerin kadınlar üzerinde uyguladıkları baskıcı, kısıtlayıcı veya manipüle edici davranışlardır. Erkekler flört şiddeti yoluyla kendi ihtiyaçlarını öne çıkarır, kıskançlık sergiler, kadının fiziksel, duygusal vb. sınırlarını ihlal eder. Israrlı takip ise tekrar eden, kasıtlı ve tehditkâr davranışlarla erkeklerin kadınları güvenliklerinden endişe duyar hale getirmesidir (Berber, 2016: 256-7).

 

Erkek şiddetinin en çarpıcı özelliklerinden biri, erkek şiddetine maruz kalan kadınların, şiddeti zaman içinde normalleştirmeleri ve kabullenmek için içselleştirme stratejileri geliştirmeleridir. Bu, erkek şiddetinin özellikle uzun süreli ilişkilerde görülen yaygın döngüsüdür. Şiddet döngüsü gerginlik ile başlar. Gerginliğin yoğunluğu zaman içinde artar ve erkek şiddet uygular. Ardından gelen aşama “balayı” dönemi olarak adlandırılır. Çünkü bu dönemde şiddet uygulayan erkek ağlar, yalvarır, özür diler, hediyeler alır ve kadını ona tekrar şiddet uygulamayacağına inandırır.  Ancak kısa süre sonra ilişkide gerginlik tekrar yükselir ve erkek artan şekilde şiddet uygular. Döngünün devamı şiddetin kadın tarafından “normalleştirilmesine” bağlıdır. Burada kadın çoğu kez şiddetin nedenini kendisinde ya da başka yerde arar. Oysa erkek şiddeti rastlantısal olarak değil sistematik biçimde üretilir. Şiddete başvuran erkek anormal olmadığı gibi patolojik bir davranış da sergilemez (Lundgren, 2012: 39-53, 63-64).

 

Erkek şiddeti bir sapma olmaktan çok ataerkil düzende iktidarı ve kontrolü sağlayan bir davranış olarak ele alındığında, erkek şiddeti ile mücadelede bireysel psikolojik çalışmalar yerine toplumsal normları yeniden oluşturabilecek hukuki, sosyal, siyasal ve ekonomik düzenlemeler önem kazanmaktadır. Bu nedenle, feminist mücadele toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak düzenlemelerin yapılması konusunda ısrarcı olmuştur. Birinci kuşak (dalga) feminizmin başarıya kavuşan eşit hak mücadelesinin ardından, özellikle ikinci kuşak (dalga) feminizmin erkek şiddetinin erkek egemenliğinin sağlanması açısından rolünü ortaya koyması sonucu erkek şiddetini önlemeye yönelik ulusal ve uluslararası düzenlemeler için kampanyalar gündeme gelmiştir. Feminist mücadelenin erkek şiddetinin önlenmesi konusunda elde ettiği en önemli başarılardan biri, erkek şiddetini toplumsal cinsiyet perspektifi ile ele alarak taraf devletleri toplumlarındaki erkek egemen zihniyeti değiştirmekle yükümlü tutan İstanbul Sözleşmesidir.

 

Kaynakça

Alemany, C. (2009). Şiddet (Biçimleri). H. Hirata, F. Laborie, H. le Doare ve D. Senotier (Ed.), Eleştirel Feminizm Sözlüğü içinde (s.274-278)(G. Acar-Savran, Çev.). İstanbul: Kanat Kitap.

Berber, N. (2016). Kadına Yönelik Şiddet. F. Saygılıgil (Yay. Haz.), Toplumsal Cinsiyet Tartışmaları içinde (s.249-270). Ankara: Dipnot Yayınları.

Ertürk, Y. (2015). Sınır Tanımayan Şiddet: Paradigma, Politika ve Pratikteki Yönleri ile Kadına Şiddet Olgusu. İstanbul: Metis Yayınları.

Lundgren, E. (2012). Şiddeti Normalleştirilme Süreci (B. Ekal, Çev.). İstanbul: Mor Çatı Yayınları.

 

[1] Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve erkek şiddeti tartışması açısından önemli bir kaynak olarak bkz. Meriç Eyüboğlu, “Erkek Şiddeti Diyoruz Çünkü Fail Erkek”, Bianet,14 Kasım 2019 tarihli röportaj, Evrim Kepenek ve Hikmet Adal, http://bianet.org/bianet/toplumsal-cinsiyet/215808-avukat-meric-eyuboglu-erkek-siddeti-diyoruz-cunku-fail-erkek (Erişim Tarihi: 18.05.2020)

[2] Eril şiddet zaman zaman erkek şiddeti ile aynı anlama gelecek şekilde kullanılan bir kavram olmakla birlikte sadece kadına yönelik şiddeti değil, LGBTİ bireylere yönelik şiddet, fiziksel ve cinsel yönden çocuk istismarı, akran zorbalığı, yetişkin erkekler arası şiddet biçimleri ve siyasi şiddet gibi farklı şiddet biçimlerini de kapsar. Eril şiddet kavramı, özellikle queer çalışmalar bağlamında şiddet bakımından ilişkisel ve bütünsel bir yaklaşım arayışı içinde daha sık kullanılmaya başlanmıştır. Bkz. Özkazanç, A. (2016). Kadına Yönelik Şiddet Sorununa Queer Bir Yaklaşıma Doğru. F. A. Tomak (Der.), İçimizdeki Şiddet: Ruhsaldan Toplumsala Şiddet Görüngüleri içinde (s.113-114). İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları.

 

Bu yazı www.feministbellek.org sitesinden alınmıştır.

Önceki İçerikYargılanan Mağdur Kadın!
Sonraki İçerikKadın Cinayetleri

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz